Mercan avı sırasında sık sık iğnelerin kösteğe bağlandığı düğümler kontrol edilmelidir. İğne kısa saplı olduğundan yemi derince yutmuş balıkların dişleri arasına düşen düğümler ilk anda kesilmese bile gittikçe yıpranır ve iri bir balıkta kesilerek balığı kaçırır. Aşınmış düğümler yenilenmelidir.
Burada ve karagöz bahsinde anlatılan takımlar sadece bu balığın avında değil bu balıklarla aynı sularda bulunan çipura, sinarit, ispari, sarıgöz, kupes, melanur, hani gibi balıklar için de geçerlidir.
Mercan için kullanılan yemlere gelince. Karides, tercihen çalı karidesi sevdiği yemlerdendir, özellikle trança için iri çalı karidesi canlı veya ölü bütün oldukça geçerlidir. Bundan başka kalamar parçaları, sübye eti, sülünez, akyem (sardalya, istavrit, izmarit, sarıgöz, ispari), çağanoz, midyedir. Bazen deniz hıyarı parçaları da herşey yiyici mercan için yem olarak çalışır. Balığın beslendiği merada en çaok yediği en verimli yemi belirler yine de, karides, sübye, kalamar ve akyemler daha çok ilgi görür.
a. Köstekli sarkıtmalar

Mercan avında an çok kullanılan takımlardandır. Genelde klasik üç köstekli gibi hazırlansa da zaman zaman dört köstek de bağlanır. Takım kalınlakları ve iğneyi meradaki balık boyu belirleyecektir ama genelde bu takımlar daha çok hafif ve orta sınıftan hazırlanır. Zaman zaman tüm kösteklerin dolu olarak çekildiği düşünülürse her kösteğe asılmış 2-3 kiloluk balıkları bir anda almanın zorluğu hatta imkansızlığı daha iyi anlaşılır. Daha çok hedeflenen balıklar mercan, mırmır, mandagöz mercan, kırma mercan, ufak boyda fangri, trança ve diğer taş balıklarıdır. Köstek boyları 15-25 santim. İskandil derinliğe göre 150-200 gramı geçmez. İstenirse takıma kolçak da ilave edilebilir. Av yöntemi sandaldandır. Avlanılacak meraya gelince en iyisi ilk olarak demir atmadan sandalı alargaya bırakıp takımı indirmektir. Buradan anlıyoruz ki köstekli sarkıtmalar akıntısız sakin sularda kullanılır. Derinlik 40-200 metreye kadar olabilir. İndirilen takım dibe değdikten sonra, iskandili yerden kesmeden gergince apiko tutulur. Mercan, karagöz gibi önce yemi yoklar sonra yer, o nedenle ilk dokunuşta acele etmemeli yutması beklenmeli sonra hafifçe çalınmalıdır. Mercan avı derin sularda olduğundan ilk balık yakalandığında hemen çekmeyin diğer iğnelerin de dolmasını bekleyin. İlk yakalanan balık kolay kolay kurtulamaz ve takımı karıştıracak kadar hareket de etmez. Bu arada sandal demirli olmadığından hafif de olsa gezinecektir. Bu gezinme sırasında dikkat edip kerterizi takip etmek gerekir. Bu arada oldukça verimli bir yer bulunursa buraya dönüp demir atılabilir. Tonoz gerekmez ama demiri atarken de balığın ürkütmemek gerekeceğinden eğer demiri meradan uzağa atıp hafif de olsa akıntı ile demire kaloma verip mera üzerine gelme şansı yoksa, o takdirde tekneyi tonoza alıp tonoz ipleri üzerinde gezinerek mera üzerine düşmeye çalışılmalıdır. Yine de bu işlemler oldukça zaman alacağından ve 100-200 metre derinlere de demir atılamayacağından en iyisi sandal meradan uzaklaştıkça motor veya kürekle tekrar meraya dönerek ava devam etmektir.
Mercan avında kullanılan sarkıtmalarda zaman zaman köstekler bedenden açık duracak şekilde bağlanırlar. Olta çeşitleri ve uygulamaları bölümünde sarkıtmalar anlatılırken kösteği bedenden açmaya yarayan bazı uygulamalar anlatılmıştır, ancak özellikle yabancı amatör daha değişik yöntemler uygulamaktadır. Ben ilk olarak bu yöntemi mercan için yapılmış bir takımda gördüğüm ve takım bana mercan takımı olarak tanıtıldığından bu yöntemleri mercan bahsinde açıklıyorum; ama bu sadece alışkanlıktan ibaret bu yöntemler mercandan, minekopa, sinarite tüm sarkıtma uygulamalarında uygulanabilir.

Yukarıdaki uygulama daha çok yabancı amatörlerce kullanılan benim ilk gördüğüm mercan takımı diye anlattığım takımdır. Burada beden tel örme veya çelik ip şeklinde olabilir. Telden örülerek yapılmış köstekler bedene sıkıştırma bilezikleri ile tutturulmuştur. Tel kösteklerin ucunda ufak birer kasa bırakılmıştır. İğnenin bağlandığı misina kösteklerin ucuna da birer kasa yapılarak iki köstek, kasaların birbiri içinden geçirilmesi ile bağlanabilir. Bunu avantajı gerektiğinde iğneli misina kösteğin kolaylıkla değiştirilebilmesidir. Tel köstekler zamanla, özellikle iri balıklara denk gelindiğinde, eğilerek takımı kullanılmaz hale getirebilir. Bu açıdan pahalı bir takımdır denilebilir.

Yukarıdaki örnek daha basit ve ucuzdur. L şeklinde bükülmüş telin kısa ucunun başında ve sonunda bedenin içinden geçeceği halkalar yapılır. Beden halkaların içinden geçirildikten sonra alttan ve üstten birer küçük boncuk koyulur, olta tarafına boncuğun hemen üstüne bir stoper düğüm atılarak kösteğin yukarı kayması engellenir. Alt tarafa boncuktan sonra stoper düğümü yerine ufak bir fırdöndü bağlamak daha sağlam olur. Bu telin fotoğrafını görmek için yukarıdaki resmi tıklayın. Daha sağlam olsun diye bedeni halkalardan iki kere geçirmeyin, iri bir balık yüklendiğinde beden telin üzerinde sıkışarak kopabilir; tecrübe ile sabit. İğneli kösteğin bağlanması üstteki takımda olduğu gibidir. Bu tel köstek de zamanla eğilerek bozulsa bile 0,3-0,4 mm., çelik telden kendiniz de kıvırarak yapabileceğiniz için pahalı sayılmaz. En ucuz ve Türk amatörlerince en çok bilinen metodlardan biri de örme köstek kullanmaktır. Örülerek köstek yapılacak misina önceden bir ucu sabitlenip çekilerek düzeltilmelidir ki köstek düzgün dursun. Örme kösteğin resimlerini görmek ve yapılışını okumak için resmi tıklayın. Örülüp hazırlanan kösteğin kasasız tarafına beden ile kazık bağı ve peşinden bir kaç yarım kazık bağı atılar; bu şekilde beden üzerine tutturulmuş olan sarma kösteğin kasalı tarafına da iğneli köstek aynı diğer uygulamalarda olduğu gibi kasaların iç içe geçirilmesi ile tutturulur. İstenirse kösteği bedene bağlayan kazık bağları üzerine bir kaç damla süper yapıştırıcı sürülerek düğüm sağlamlaştırılır. Sarkıtmalar istenirse makinalı kamışlı takım olarak da düzenlenir. Bu durumda kamış 2,5-2,7 metre boyunda 40-80 gıram testli, makina 040 veya 050 misinadan 200 metre alacak kapasitede olmalıdır. Yani aslında geniş sarma kapasiteli bir makina gerekir.
b. Derin su yeldirmeleri

Akıntılı sularda, demirlenmiş sandaldan 20-30 kulak derinliklerde uygulanan yöntemdir. Hedeflenen balık genelde iri balıktır. Özellikle geceleri bu takımlarla çok iri balıklar alınır. Yalnız gece mercan avında çok sessiz olunmalı, ışık yakılmamalı, sandal içinde gereksiz hareketlerden kaçınılmalıdır. Bunlara dikkat edilmez ise temkinli ve kurnaz bir balık olan mercan ses ve ışıktan ürkerek oltaya vurmaz. Yeldirmenin nasıl kullanılacağı karşılaşılacak zorluklar, problemler karagöz bahsinde genişce anlatıldığından burada aynı şeyleri tekrarlamıyoruz isteyen o sayfalardan bakıp görebilir. Buradaki tek fark mercanın daha derin sularda olması bu nedenle de yeldirmenin derin su yeldirmeleri sınıfından sayılmasıdır. Levrek konusunda bahsettiğim halde özellikle derin su yeldirmelerinin kullanımında yapılan büyük bir hatadan tekrar bahsetmek istiyorum. Bu hata sık sık yapıldığından ve balığın kaybından başka amatörün yaralanmasına dahi neden olacağından dikkat gerektirir.
Derin su yeldirmesina balık vurduğunda, ki bu genelde büyük bir balıktır, mesela diyelim ki trança veya fangri olta elde balık bekleyen amatörün elindeki oltayı sertçe aldı götürdü ve mücadele başladı. Bu mücadele bazen uzun sürebilir. Uzun sürenin sonunda oltayı toplayan amatör iskandil ele gelince onu da sandalın içine atıverir (mesela ben çok yaparım), İşte HATA. O kadar mücadele edilip yorulan sonunda çevrilip su üstüne çekilen balık, tüm dikkatini kendini o kadar uğraştıran balığı görmeğe yöneltmiş amatörün bedeni toplaması ile sandala yanaşır ve sandalı gördüğünde genelde ilk tepkisi aniden baş isteyip fişeklemek olur. Balık iri ise bu tepki çok serttir ve direnilip kaloma vermeden beden tutulacak olursa diyelimki eliniz kesilmez ama balık kopan takımladan kurtulur kaçar. Kaloma vermek gerek; büyük balık en az 4-5 kulaç kaloma aldıktan sonra direnilenerek yavaşça çevrilebilir. Burada bir sorun var kaloma verelim de iskandil nerede? Sandalın içinde belki de farş tahtalarının arasına sıkışmış yada fişekleyen balığın hızı ile fırlamış size çarpmak üzere. Bu darbeden yaralanmak mümkündür. İskandil bir yerlere sıkıştı ise bu defa takım gerilecek ve kopacaktır balığa veda, bu arada gerilen misina bir yerlerinizi de kesebilir. İşte bunlara meydan vermemek için derin su yeldirmesinin ağır iskandili ele geldiğinde gerektiğinde kendi kendine suya düşecek bir yere konmalı, bu yer de avdan önce hazırlanmalıdır. Bu yapılamadı ise iskandil gereğinde çabucak suya geri atılabilecek şekilde el altında bir yere bırakılmalıdır.

Mercan için düzenlenen derin su yeldirmelerinde yukarıdaki gibi mavrukalı takımlar da düzenlenebilir. Bu takımın da kullanımı karagöz sayfasında genişçe anlatıldığından burada tekrarlamıyoruz. İkinci iğne mavrukadan önce olabileceği gibi mavrukadan sonra diğer köstekten bir köstek boyu geride kalacak şekilde de monte edilebilir ve öyle olması daha verimli olabilir. Bu takıma bir de kolçak ilave etmekte yarar vardır.
Yeldirmeler el oltası olarak düzenlenmeli ve kullanılmalıdır makinalı kamışlı takım olarak kullanım ve kontrol zorluğu nedeni ile pek düzenlenmez.
c. Paraketeler**
Paraketeler de büyük balıklar, özellikle trança hedeflendiğinde kullanılır. Derin su paraketelerinin hazırlanması, serilmesi gibi bilgiler sinarit sayfalarında genişçe verilmektedir. Burada tekrarlamıyoruz, yalnız bu iki parakete arasında elbette farklar olacaktır. Birinci fark iğnelerdir, sinarit paraketesinde genelde canlı yem kullanıldığından iğneler nispeten daha ince ve uzun saplıdır. Mercan paraketesi için ise daha kısa saplı iğnelerle donatılır. Bunula birlikte sinarit için atılan paraketeler trança, trança için atılan paraketelere de sık sık sinarit çıkmaktadır. Zaten parakete tek bir balık hedeflenip hazırlanmaz ve tek bir tip balık için de yemlenip serilmez. Ne çıkarsa bahtınadır, yeter ki doğru zamanda doğru yere atılsın. Mercan paraketesinin yemleri iri karides, sübye veya kalamar eti parçaları, çağanoz veya akyemdir ki bunlar pek çak başka balığın da ilgisini çeker.
**Dikkat amatör balık avcılığı sirkülerine göre parakete amatör balık avcılığı takımı sayılmamaktadır. Buna burada yorum yapmıyoruz…
Ağ ile avcılığı pek olmaz nadiren kıyılara sokulan bazıları başka balıklara bırakılan fanyalı ağlara çıkar.
Mercan balıkları tüm dünyada bilinen balıklardandır. Lezzetli etleri ile de tüketici sofrasında taze, kurutulmuş, tuzlanmış ve konserve olarak yerlerinin alırlar. Ekonomik değerleri türlere göre değişmekle beraber genelde yüksektir.
MERCAN OLTASI NASIL OLMALI?
Mercan oltası 0.35 misinadan, üç köstek artı bir hırsız, dört köstekli olmalıdır, ben hırsız olta bağlamaya müsait iki tarafı delik 75 gr kurşun kullanmaktayım, mercan dip balığı olduğu için benim tercihim takımın 50 cm de sınırlandırılmasıdır, bir köstek kurşunun boyunu geçmeyecek kadar yaklaşık 7-8 cm alt delikte bir köstek yine kurşunun boyunu geçmeyecek kadar üst delikte, 15 cm kadar üste bir köstek uzunluğu 10 cm civarı, onunda 15 cm üzerine dördüncü köstek uzunluğu 10 cm civarı, onun 25 cm kadar üstüne de kopcali bir fırdöndü, fırdöndüden sonra 0.40 misina hava sert ise misinanın toplandığında karışmasının azalması veya karışıklıkların daha kolay çözülmesi için 0.45-0.50 misina, mercan dip balığı olduğu için bu benim tercihim,
Kopcali firdondu gerektiginde kalamar rapalasının takılmasi icin ben ce şart, yukarıya balığı çekerken birden bir ağırlık hissederseniz veya gelen balığın ensesinde diş izi var ise civarda mutlaka kalamar vardır ve hemen bu fırdöndüye bir kalamarrapalası takarak normal mercan avına devam edin. Diğer arkadaşlarım; hırsızdaki birinci kösteği 25cm civarı yapıyorlar ve kurşunda iki köstek değil bir köstek kullanıyorlar, ikinci köstek kurşunun bağlandığı yerde değil de onun 25-30 cm üstüne, uzunluğu 25 cm civarı, üçüncü köstek onun 25-30 cm üstüne uzunluğu 25 cm civarı ve dördüncü köstek için 25-30 cm mesafe ve 25 cm civarı uzunluk, altı kösteğe kadar çıkabilirsiniz. Ayrıca hatırlatmadan geçemeyeceğim, bu işin ustaları sadece bir veya iki köstek kullanıyorlar,
Kupes, izmarit, kırma mercan gibi ince balıkların çok olduğu zamanlarda ikili köstek daha kullanışlıdır, hırsız iğne genelde dipte yatar durduğundan dip balığı tabir ettiğimiz mercan, karagöz ve çipura türü balığı avlamaya yarar, takımınızın köstek ve iğnelerini her av günü yenilemelisiniz, bir iğne 15 balık tuttu ise o körelmeye başlamıştır bile, vuruş alırsınız ama iğne damağa zor geçer, köstekler dönerek gelen hanoz (Hani) ve izmarit gibi balıklar sayesinde gam yapar ve bedene dolanır bunların her av gününde yenilenmesi lazımdır, şimdilerde çıkan flarokarbon ve akıllı misinalar bu dolaşma ve gamı en aza indirmiştir.
Florakarbon misinaların beden için kullanılmasını pahalı, görünmezlik özelliği olduğu için kösteklerde kullanılmasını uygun, bulmaktayım.
NASIL AVLANMALI Oltaların ucu dışarıda kalacak şekilde yemler takılmalı ve takım dibe indirilmeli, takım kurşunun ağırlığı hissedilecek şekilde, kurşun dibe deydi deymedi durumunda kalmalı, mercan genelde küt diye vurur, bazen de yeme yavaş dokunuşlar verir, ben her vuruş hissettiğinde takımı hızlı bir şekilde iki yada üç kulaç kadar yukarı çekerim, vuruşların hafif olduğu durumlarda ise hislerime göre ikinci veya üçüncü vuruşta yine hızlı bir şekilde iki yada üç kulaç yukarı çekerim, amaç iri mercan daha doğrusu teknedeki en iri mercanı çekmektir, Mercan gelirken başı ile oltaya vurur küt, küt vuruşu hissedersiniz, ara ara yukarıya hamle eder ve tekrar kurtulmak için küt diye vuruşunu alırsınız Mercan fırtına öncesi ve sonrası karnını doyurmak için deli gibi oltaya saldırır desem yeridir, Fırtına öncesi ve sonrasını düşünmez isek 2-4 kuvvetindeki havalar ile puslu, kapalı, cisintili havalar balık avı için idealdir, ben her mevsim Poyraz (Kuzeyden) havayı Lodos (Güneyden) havaya tercih ederim. Poyraz fırtınası (öncesi) alımı ve Lodos fırtınası (sonrası) kalımlarında daha iyi balık avı olur. Balık olmadığında, başka avlakları deneriz ama bir yerde olmuyor ise öbür yerde de olmuyor, diğer arkadaşlar ile haberleşiriz, balık var mı? Vuruyor mu? Onlardan da genelde aynı cevap gelir yok, aslında sormaya da pek gerek yoktur, bakarsınız denizin üzerinde hep tekneler hareket halindedir, yer değiştiriyorlardır, bu balığın keyifsiz olduğuna ve oltaya atlamadığına işarettir. Bir gün önce veya gün içinde Ege denizinde deprem olmuşsa balık etkileniyor, Bazen dipte bulunan harami tabir edeceğim, mıngırı, müren ile büyük balıklar ve bazen de iri kalamarlar balıkların kısa süreli dağılmalarına sebebiyet vermektedir, bu sırada çevredeki teknelerin avlanmaya devam ettiklerini fark edersiniz.
ALINTIDIR